“IRCICA Miras Konuşmaları” serisinde 27 Haziran 2024 tarihinde IRCICA tarafından Azerbaycan Mimarlar Birliği işbirliğiyle “Azerbaycan’da Mimari Mirasın Korunması” konulu çevrimiçi bir panel düzenlendi. Panelde dört konuşmacı yer aldı: Azerbaycan Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı’na bağlı, Kültürel Mirasın Korunması, Geliştirilmesi ve Restorasyonu Devlet Hizmeti Başkanı Sabina Hajiyeva; Şuşa Şehri Devlet Koruma Alanı Kültürel Miras Dairesi Başkanı Mimar Muslum İmranlı; Devlet Turizm Ajansı Rezerv Yönetim Merkezi Mimarlık Bölüm Başkanı Mimar Gülnar Aliyeva; Devlet Tarihî-Mimari Koruma Alanı “İçerişeher” İdaresi uzman mimarlarından Leyli Mustafayeva.
IRCICA Mimari Miras Bölümü Başkanı Dr. Alidost Ertuğrul açılış konuşmasında, Azerbaycan’da mimari mirasın restorasyonu ve korunması durumunu ele alacak ortak panelin düzenlenmesinde gösterdikleri işbirliğinden dolayı Azerbaycan Mimarlar Birliği’ne teşekkür etti. Azerbaycan Mimarlar Birliği adına Dr. Sheyda Novruzzade bir konuşma yaparak Azerbaycan Cumhuriyeti’nin, korunması ve aktarılması gereken ulusal mirası ve aynı zamanda dünya mirasının bir parçası olan kültürel ve mimari mirasının yeniden inşası, restorasyonu ve rehabilitasyonuna verdiği önemi vurguladı.
İlk konuşmacı Dr. Sabina Hajiyeva, “Silahlı Çatışma Karşısında Azerbaycan’ın Kültürel Mirası” başlıklı bir sunum yaptı. Bilindiği gibi Azerbaycan’ın 2020 yılında, neredeyse 30 yıldır işgal altında olan topraklarını kurtardığını; 44 gün süren kurtuluş savaşının ardından geride kalan çatışma döneminden sonra artık mirasın yeniden tesis edilmesi, kalkınma ve refah ile birlikte büyük bir değişim döneminin başladığını söyledi. Anıtların çatışmalar sırasında tahrip edilmesi yalnızca bu anıtların değil, aynı zamanda tarihin ve kültürel kimliğin de kaybolmasıyla sonuçlanmaktadır. İşgal altındaki Karabağ bölgesi binlerce yıllık kültürel ve mimari miras açısından oldukça zengindir; mimari yapılar, arkeolojik eserler, bahçeler ve parklar, ve uygulamalı sanat objeleri dahil olmak üzere farklı miras eserleri kategorileri hakkında rakamlar verdi. Bu varlıkların farklı inanç ve kültürlere ait olduğunu ifade eden Hacıyeva, mevcut olan ve olmayan anıtların tam olarak araştırılması ve değerlendirilmesinin henüz tamamlanmadığını, çünkü birçok bölgede hâlâ mayınların bulunduğunu kaydetti. İşgalden önce ve sonra incelenen 705 anıttan 60’ının yeryüzünden silinmiş, 111’inin neredeyse tamamen yok edilmiş, 110’unun son derece acilen tamir gerektiren, 18’inin acilen müdahaleye muhtaç, 173’ünün az hasarlı ve sadece 6 tanesinin iyi durumda olduğunu belirtti. Prof. Hajiyeva daha sonra Karabağ bölgesinden birçok önemli anıtın tarihçesini verdi, durumlarını anlattı ve restorasyon çalışmaları hakkında bilgiler verdi.
Mimar Muslim İmranlı, “Şuşa Şehri Mimari Mirasını Koruma Uygulamaları” başlıklı sunumunda, çatışmalar sırasında Şuşa’nın ve tarihî mahallelerinin ciddi zarar gördüğünü söyledi. Bölgenin “kültür başkenti” Şuşa’yı, tarihini, mimari özelliklerini, geleneksel yapılarının tipik unsurlarını tanıttı. Tarihî yapıların tamamına yakını yerel alçıtaşından, minareleri ve kapıları tuğladan yapılmış olup yürürlükteki restorasyon projelerinde kaliteli yeni malzemeler de kullanılmaktadır. Bazıları Azerbaycan kültürünün önde gelen şahsiyetlerinin isimlerini taşıyan çok sayıda cami, saray, kamu yapıları ve konutlar çatışmalarda yıkılmıştır. Konuşmacı, farklı ilçelerin tarihini, anıtlarını, bunların koruma durumlarını tanıttı ve devam eden restorasyon projeleri hakkında genel bilgiler verdi: metodolojileri, materyalleri, arşivler dahil kullanılan bilgi kaynakları, vb. konulara ve ayrıca, restorasyon plan ve programlarının gelişimine değindi.
Mimar Gülnar Aliyeva, “Geçmişten Günümüze Şeyh Muhammed Camii, Baskal, İsmayıllı Mahallesi” konusunu ele aldı. Detaylı çizim ve fotoğraflara dayanarak caminin tarihî katmanlarını, bileşimindeki malzemeleri, hamam, su sistemi, kanalizasyon, çınar ağacının yaşı gibi unsurlarını anlattı. Aliyeva neden bu camiyi tanıtmaya önem verdiğini açıklarken, tarihî eser olarak taşıdığı önemin yanında restorasyon çalışmaları sırasında ortaya çıkan arkeolojik özelliklerini vurguladı; bu özellikler dolayısıyla bu anıtın restorasyonu ve yeniden kullanıma konmasının hibrit bir proje olduğunu belirtti. Anıtın çevresindeki ekonomik ve kültürel ortam ve diğer anıtlarla birlikte düşünülmesiyle bu durum daha net ortaya çıkmaktadır: Azerbaycan’ın kuzeyinde, Kafkasya’nın eteklerinde yer alan Baskal yerleşimi, olağanüstü geleneksel el sanatlarına ve üretim tekniklerine, özellikle ipek üretimine, ayrıca seramik ve metal işçiliğine sahiptir ve bu cami yapısı bu zenginlikleri yansıtmaktadır. Konuşmacı bu caminin çeşitli bileşenleriyle birlikte Baskal hakkında, bölgenin sanatları ve el işçiliği üzerine ve ayrıca İslami ilimler, tasavvuf ve tüm bölgenin kültürel mirası hakkında bir bilgi deposu olduğunu söyledi.
Mimar Leyli Mustafayeva “İçerişehir– Bir Açık Hava Müzesi” başlıklı bir konuşma yaptı. Bakü’deki İçerişehir Devlet Tarih ve Mimari Rezerv İdaresini tanıttı. Fotoğraflara dayanarak her yapının mimari plan ve yapı özelliklerini, yansıttığı kültürel etkileri anlattı. Konuşmasının bir başka bölümünde Mustafayeva, rezervde yürütülen farklı restorasyon projelerinin amaçları, yöntemleri ve aşamaları hakkında bilgi verdi. Kapanış konuşmasında konuşmacılara teşekkür eden Dr. Alidost Ertuğrul, İçerişehir Rezerv bölgesi ile ilgili olarak bu bölgenin aynı zamanda gündelik yaşamıyla canlı bir kent çevresi olma özelliğiyle örnek bir restorasyon ve koruma bölgesi olarak özellikle dikkat çekici olduğunu belirtti.
Panelin sonunda Azerbaycan’dan bu panelin düzenlenmesinde yardımcı olan Dr. Rizvan Bayramov, bu ortak panel vesilesiyle gerçekleşen işbirliği için IRCICA’ya ve Dr. Ertuğrul’a teşekkür etti; iki taraf aralarındaki işbirliğini daha da geliştirme arzusunu dile getirdiler.