Bu yıl Mübarek Ramazan ayı münasebetiyle başlattığımız çalışmalardan biri de sayfamızda Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) şerefine yazılan naatler için özel bir bölüm açmaktır.
Naat, Hz. Peygamber’i metheden şiirlerin genel adıdır. Bu türün öncüleri olan medhiyeler, Hz. Peygamber henüz hayattayken Medine’de söylenmiştir. Asr-ı Saadette Hz. Peygamber için yazdıkları medhiyelerle öne çıkan isimler Hassân b. Sâbit, Kâ‘b b. Mâlik, Kâ‘b b. Züheyr ve Abdullah b. Revâha gibi şair sahabelerdir.
Naat yazılmasının ardında yatan temel sebep ve motivasyon, Hz. Peygamber’e duyulan sevgi ve O’nun şefaatine nail olma arzusudur. İslam coğrafyasında Hint Altkıtasından Balkanlar’a kadar asırlar boyunca O’nu medhetmek için binlerce naat kaleme alınmıştır. Klasik edebiyat sahasında hemen her şairin divanında Allah’ın birliğini dile getiren tevhid ve Allah’a övgüyü ve yakarışı dile getiren münacattan sonra mutlaka yer verilmesi gereken şiir naat olmuştur. Farklı şiir biçimlerinde yazılabilen naatlerin, diğer kaside ve medhiyelerden ayrılan yönü tamamen samimi bir kalple yazılmış olmalarıdır. Bu sebeple etkileyici ve lirik şiirler olan naatlerde şair doğrudan Hz. Peygamber’e hitap eder. Bu da naati etkili kılan bir diğer husustur.
İslamın ilk asrında teşekkül eden ve güçlü bir geleneğe dönüşen naat söyleme, günümüze kadar kesintisiz olarak devam etmiştir. Değişen dünya ile şairlerin şiir anlayışları, dünyaya bakışları gibi pek çok unsur farklılaşsa da naatlerde değişmeyen şey, O’na duyulan saygı, hürmet ve muhabbettir. Bugün Müslümanların yaşadığı coğrafyalarda şairler, Hz. Peygamber’e yönelerek samimi duygularla naatlerini yazmaya devam etmektedirler.
Dünyanın çeşitli bölgelerinden şairlerin değişik dillerde yazdıkları ve okudukları naatlerden bir seçkinin kaydedileceği bu sitenin, Resûlullah Efendimize saygının ve hizmetin anlamlı bir ifadesi olması temennimizdir.