Prof. Hee Soo Lee’nun Kore ile İslam Dünyası arasındaki ilişkilerin tarihini kapsamlı biçimde ele alan bu eseri konuyla ilgili mevcut bilgileri genişletiyor. Bu ilişkiler Asya’nın batı bölgelerinden Çin ve Kore’nin bulunduğu doğusuna giden denizciler, tüccarlar ve keşşafların buralardaki toplumlarla İslam öncesinden beri geliştirdikleri bağlantıların devamında birinci Hicrî asırda başlamış, sonraki yüzlerce yıl içinde kültür alanında da ilişkiler gelişmiştir; bu gelişme Arapça ve Farsça coğrafya eserleri, resmî arşivler, seyahatnameler, bilim eserlerinin tercümeleri, sınaî teknolojilerin transferi ve sanatta karşılıklı etkileşimler gibi türlü alanlarda gözlenebilmektedir; böylece iki dünyanın birbiriyle ilgili farkındalığı güçlenmiştir. Bu değerli kitaptan öğreniyoruz ki 13. yüzyılda Kore’ye Müslüman toplumlar yerleşmiş, nüfuzlu konumlarda yaşayabilmişler ve ibadetlerini serbestçe yapabilmişlerdir. Ancak daha sonraları Avrupalıların Kore’nin ticaretindeki artan ağırlığı dolayısıyla Müslümanların konumu nispeten zayıflamıştır. Müslüman dünya ile Kore’nin ilişkileri Sultan II. Abdülhamid döneminde yeniden güçlenmiştir. 1920lerde ise Rusya’dan bir Türk cemaati Kore’ye yerleşmiştir. Daha sonra, 1950’lerin ortasında 1950-53 Kore Savaşı’na BM güçleriyle beraber katılan bir grup Müslüman Türk de Kore’ye yerleşmiştir. Bütün bu gelişmeler, Kore’de Müslümanların varlığının şekillenmesine katkıda bulunmuştur. Kitap bu uzun tarihin her safhasını anlatmaktadır. Günümüzde Kore ile Asya’daki Müslüman ülkeler arasındaki ilişkiler özellikle ticaret ve teknoloji alışverişleri ve turizm yoluyla ileri bir seviyeye ulaşmıştır. Bu ülkelerin toplumlarının birbirleri hakkında barışçıl geçmişe dayalı olumlu intibaları da ilişkilerin gelişmesini teşvik eden bir faktördür.
Konunun tanınmış uzmanı Prof. Hee Soo Lee, Hanyang Üniversitesi Kültürel Antropoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Üniversitenin Müzesinin Direktörüdür. Çalışmasında konuyu olabilecek en geniş kapsamla ve belge arşivlerine ve asıl kaynaklara dayanarak ele almaktadır.